9 Temmuz 2022 Cumartesi

Cumartesi, Temmuz 09, 2022 - 0 Yorum

Bir Elmas Hikayesi: Sizin Hiç, Bir Damla...

 

Dokuz seneyi geçmişti ben bu semte taşınalı. Bu semt ve sokakları; hayalîlerin his fakiri hücrelerinde tasarladığı ya da melankolik ve bitkin zihinlerin kocaman harfli şiirlerine yahut romanlarına döşek yaptığı sokaklardan biri değildi. Haliyle, mahallemin sakinleri de hikayelerinin talibi olmayacağını bildikleri için, fason cümlelerle k-abartılıp yaldızlanan gerçek üstü fantastik figürlerden hiç değildi.

Bazen şöyle tasvirlerle de muhatap olunur; "kendi halinde sakin insanların oturduğu; herkesin ekmeğinin peşinde koştuğu; akşam ezanını müteakiben perdenin öbür tarafındaki, merkezinde ışık yanan dört duvar arasında huzurun yudumlandığı; veya 'yok mu yardıma ihtiyacı olan, kendimi bırakayım da varımla yoğumla ona teveccüh edeyim' hissiyatının hayat bulduğu; Arnavut kaldırımlı sokaklarda çekilmiş, şimdi tozlu raflardaki tozlu makarasına dolanmış tozlu filmlerdeki gibi traji-komik bir mahalleydi" falan da demeyeceğim; çünkü böyle de değildi.