30 Nisan 2020 Perşembe

Perşembe, Nisan 30, 2020 - 0 Yorum

En Büyük Gaflet; Enaniyette Israr!


Nedir bu geçmeyen? Niye hâlâ sıkıntı hissediyorum? Kaç defa sorduğumu ve kaç milyonuncu kez cevapları verdiğimi bilmiyorum. Her defasında beynim, şuurum, hislerim hatta bedenim bile ikna oluyorken mürekkepsiz kalemle yazılmış kitap gibi hissetmemin sebebi nedir? Sorular, bilinmeyene atılmış ilmek gibi sorular. Artık hiçbir gam nefsime yük gelmiyor, öyleyse bu ağırlık neden?

İmtihan oluyorsun; Rabbin seni bu soruya muhatap kıldı, beğenmedin mi?
- Elhamdülillah.

Yarım asırda “ne/kim” oldun ki, ruhunda boşluk olmasın derdindesin? Hatalarını saymayı hâlâ öğrenemedin mi?
- Eyvallah.

13 Nisan 2020 Pazartesi

Pazartesi, Nisan 13, 2020 - 0 Yorum

Antisemitizm mi İslamofobi mi?


Semitizm kavramı, "Sami kavminden olanlar"ı kapsar. Anti-semitizm ise genel anlamda Sami kavminden olanlara karşıtlığı, düşmanlığı ifade eder.

Kavram bu anlama gelmektedir. Ancak ne zaman kim yaptı bilmiyorum, tipik bir Siyonist yönlendirmeyle; genel kabule dönüştürülen bir global algı yöntemi/yönetimi yürütülerek, kavram önce Yahudilerle ilgili hale getirilmiş ve Yahudilikle ilintili/özdeş/anlamdaş/eşanlamlı yapılmıştır. Ardından da kavrama, Yahudi düşmanlığı manası kazandırılmıştır.

Pazartesi, Nisan 13, 2020 - 0 Yorum

Cibril Hadis'i | İman, İhsan, İslam, Kıyamet Alametleri


Cebrail (as), Hz. Peygamber (sav)'in de aralarında bulunduğu bir sahabe topluluğuna insan suretinde gelmiş, iman, İslâm, ihsan ve kıyamet alâmetleri gibi bazı soruları Allah Rasûlüne sorarak cevaplarını almıştır. Bu olayın anlatıldığı Hadis-i Şeri’e "Cibril Hadîsi" adı verilmiştir.

Hz. Ömer’in oğlu Hz. Abdullah’ın (r.anhüm) naklettiği Hadis-i Şerif şöyledir:

Pazartesi, Nisan 13, 2020 - 0 Yorum

İnkıraz ve İstiğfar!



Basit iki günlük sokağa çıkma yasağı sebebiyle, ders ve ibret niteliğindeki bu örnek olayda toplumsal kara deliği, manevi kayıplarımızı, inkırazımızın emarelerini gördüm de perişan oldum. Boşalan zemberek gibi insan(cık)lar sokağa döküldü.

7 Nisan 2020 Salı

Salı, Nisan 07, 2020 - 0 Yorum

Yok+[tun/muşsun/sun]


Epeyce “uzun bir süre”dir; eskiler buna “kahir ekseriyetle” derlerdi, biz “çoğunlukla” der olduk, sıkça konuştuğum kendimle sohbet ederim. Bazan dışarı çıkıp gezdiğimiz olur, zaman zaman karşı karşıya oturup, hiç konuşmadan bakıştığımız da vakidir. Kahir ekseriyetle o daha aktifdir; akıl verir, yargılar, dengeler, bazan kızar; asar-keser, teselli ettiği, tavsiyelerde bulunduğu zamanlar da olmuştur. Zannımca, böyle zamanlarda kendim, bana karşı vicdanımla işbirliği yapıyor diye düşünürüm.

6 Nisan 2020 Pazartesi

Pazartesi, Nisan 06, 2020 - 0 Yorum

Ne, Ne Değildir!


Simdi, güneş, bir kere de beni etrafında döndürse ne olur? Sahipsiz kalmış yaprağın, savrulurken ritmine tutulduğu rüzgara bağlandığı gibi tutunayım O'na.

3 Nisan 2020 Cuma

2 Nisan 2020 Perşembe

Perşembe, Nisan 02, 2020 - 0 Yorum

(D)aralıyorum...


Bir sıcaklık doldurdu hücrelerimi, bugün.  Sevdanın dondurucu ateşi mi, ihanetin kavuran sakinliği mi bilemedim; yakıp kavururken bu his hücrelerimi, damarımda kanımın buz kestiğini hissediyorum sanki.  Denizde boğulan balığın,  oltanın ucun-daki çırpınışlarında sarf ettiği nefes almak mücadelesi midir, yoksa okyanusların dibinde artık rahatlayan ciğerin suyun içinde gark olduğu dinginlik midir?

Perşembe, Nisan 02, 2020 - 0 Yorum

Yok mudur?


Niye her şeyi oluruna bırakmıyorsun ki? Seni aşar bu "sevda/kara" işleri.
Her hikayede sözün bittiği bir yer vardır: Bu yer; işte o yer.

----